24 Kasım 2018 Cumartesi

Atatürk’ün Sanat Tutkusu

O büyük bir önderdi, idealistti, ileri görüşlü bir insandı. Bunun yanı sıra müzik sanatıyla ilgilenir, konserlere gider ve oynanan halk oyunlarına da katılırdı. Bu nedenle Atatürk önderliğinin yanı sıra sanat yönüyle de bilinirdi. Mustafa Kemal Atatürk “ Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”sözüyle sanata,kültüre olan bağlılığını ifade eder. Atatürk Cumhuriyet’in ilanından sonra Türk kültürünün ve sanatın gelişmesine öncülük etmiştir. Atatürk, derin bir müzik kültürüne, anlayışına ve zevkine sahipti. Rumeli müzikleri dinlerdi, operalara kayılırdı. Mustafa Kemal müziği toplumun olmazsa olmaz bir parçası sayardı. Türk gençliğine her gün yeni ufuklar açıyordu: Musiki Muallim Mektebi, Ankara Devlet Konservatuvarı, Ankara’da Askeri Müzik Okulu bu çalışmalarından birkaçıdır. Atatürk türküleri toplumun aynası olarak görmüştür. Türkülerimiz içinde sevinci, hüznü barındırır. Bunu bilen büyük önder “Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.”demiştir. Atatürk Osmalı’dan kalma Sanayi-i Nefiseyi imar ettirmiştir. Güzel Sanatlar Akademisi haline getirmiştir. Bununla kalmayıp Atatürk, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinin güzel sanatlar bölümlerine öğrenciler göndermiştir. Ülkemizdeki Güzel Sanatlar Akademisi’nden Almanya, Avusturya ve Fransa’ya öğrenciler gönderilmiştir. Bu öğrenciler hem sanat alanındaki eğitimlerini tamamlamış hem de ileride ülkemizdeki sanat hayatının gelişmesine katkı sağlayan bireyler olmuşlardır. Bunlar Ulvi Cemal, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Nacil Kazım Akses’dir. Mustafa Kemal sanatla herkesi tanıştırmak istiyordu. Sanatı her zaman çok başka severdi, ilgi duyardı; Herkesin içinde de müziğin farklı bir yer kaplamasını isterdi. Mustafa Kemal’i en iyi anlatacak söz “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz; fakat sanatkâr olamazsınız”

2 Kasım 2018 Cuma

KADIN

Son yıllarda git gide artan,canımızı sıkan,ölümlere sebebiyet veren,aileleri bitiren kadına şiddet! Ne kadar korkunç,nasıl vicdansız,nasıl üzücü bir durum,nasıl saygısız,nasıl kötü bir davranış. Hiç mi kıyamaz insan?Nasıl bir çirkinlik bürümüştür o kalbi? Nasıl bir zihniyettir bu? Kadın olmak böylesi şeylere rağmen dayanmak demek,kadın olmak sabır demek,kadın olmak sorumluluk demek,kadın olmak fedakarlık demek... Kadın sevgilidir,eştir,dosttur,yoldaştır, en önemliside kadın annedir. Kadın köle,kullanıp atılan kağıt parçası,eşya değildir. Kadınlarımıza sevgiyle,mutlulukla,iyilikle bakalım!

19 Ekim 2018 Cuma

KIRGINLIK

Kırgınlık,yazması bile ağır. Belli etmesi güç. Taşımasıda bir hayli zor tabi. İçimizde bir yerlere atıp geçmesini bekliyoruz,aklımıza getirmemeye çalışıyoruz,şarkılarla iyileşmeye çalışıyoruz,uğraş arıyoruz yana döne,kendimizden kaçıyoruz çoğu zaman ama olmuyor. Peki belli etsek,dökmek istesek içimizi,rahatlamak istesek,anlatmaya çalışsak… inanmıyoruz değil mi geçeceğine,anlaşılacağımıza,huzura kavuşacağımıza,yüzümüzün güleceğine. O yüzden böyle kıvranıp duruyoruz işte, o yüzden böyle dağılıyoruz, o yüzden böyle parçalanıyoruz…Düşünceler çarpıyor sağa sola,dağılıyoruz,savruluyoruz,yoruluyoruz,tükeniyoruz,göz yaşlarımızı tutamıyoruz,nasılsın diye sorulduğunda mecburiyetten hafif gülümseyip iyiyim diyoruz,dalgın oluyoruz,boşluktaymışız gibi hissediyoruz,kalbimize batan kırık dökük parçalarla ilerlemeye çalışıyoruz,gülmeyi deniyoruz,bir anlıkta olsa unutmaya çalışıyoruz hatta güçsüz
kalıyoruz haberimiz olmuyor. Kendimizi sorguluyoruz,üzülen biz olduğumuz halde. Öyle güzel seviyoruz ki suçu bazen kendimizde arıyoruz. Çünkü karşımızdakinin bizi yaraladığına inanmak istemiyoruz. Açıklama istiyoruz,içimize su serpecek cümleler duymak istiyoruz,ohh be diyip rahatlamak istiyoruz,sarılınca geçmeyecek biliyoruz. Bekliyoruz öyle çaresizce. Kimimiz ağlayarak ,kimimiz pencere önünde,kimimiz düşünerek,kimimiz telefon başında,kimimiz susarak,kimimiz yol boyu yürüyerek,kimimiz haykırarak… bir şekilde bekleniyor işte. Zorda olsa bazen ayağa kalkmayı deniyoruz,bir ışık arıyoruz kendimize,tutunmaya çalışıyoruz,sendeliyoruz ama pes etmekte istemiyoruz. İçimizde ufakta olsa bir umut taşıyoruz çünkü. Beklenmedik bir şekilde pervasızca saldırganlaşıyor hislerimiz ,içimizi kemiriyor,hırçınlaşıyoruz. Ne lokma koyuyoruz ağzımıza,nede gözümüze uyku. Biliyoruz böyle yaparak kendimize zarar veriyoruz,kendimizi ateşin içine atıyoruz ama dayanamıyoruz,elimizde olmadan devam ediyor bazı şeyler,kontrol edemiyoruz,uçurtma kaçıveriyor elimizden,yakalayamıyoruz. Bir anda karışıyor her şey. Darmaduman oluyoruz. Karanlığa gömülüyoruz. Umutta kalmıyor,inançta. Sil baştan başlıyoruz yine.Duygularımızın içinde kaybolup gidiyoruz.

12 Eylül 2018 Çarşamba

KALP

Kalbe sığmazmış bazı şeyler. Taşıyabildiğini sandığımız kalp aslında sessizce ezilirmiş. Güçlü,kuvvetli durduğunu düşünürken farkedemezmişiz paramparça olduğunu. Sevginin bizi yaraladığını hissedemezmişiz. Ne kadar ilginç değil mi yaralarımızı sarıp sarmalamak içinde sevgiye ihtiyacımız olduğu, ne kadar ilginç değil mi herşeyi farkında olduğumuz halde bu denli sessizliğe bürünmek.

18 Ağustos 2018 Cumartesi

YOLCULUK

İçimizdeki yolculuk hiç bitmeyecek. Ya sevgimize gideceğiz, ya öfkemize, ya gururumuza, ya mantığımıza... İç sesimiz hep kulaklarımızda olacak. Hiç susmayacak. Düşünceler kaplayacak yollarımızı. Karmaşıklıkta savrulacak aralarında,virajları artacak yollarımızın. Pes etmek yok! Bu yolculuk hiç bitmeyecek.

4 Ağustos 2018 Cumartesi

DAYAN

Bu kadar kırıp,dökmek niye?Neden bunca yorgunluk? Neden bu inat?. İnsan sevdiğini nasıl bu kadar kolay incitebiliyor diye düşünüyorum bazen.Ağır geliyor. Düşüncesi bile çok kötü,berbat. Nefesim hızlanıyor o an, dudaklarımı kemirmeye başlıyorum,soğuk soğuk ter döküyorum...İçimdeki umutta diyor ki bir yandan;dayan.

28 Temmuz 2018 Cumartesi

DENİZ

Deniz bir maviden daha fazlası. Umutlar,hayaller,sırlar,dertler,sevgiler,aşklar,anılar,şanslar,korkular...Harika bir sır tutucu üstelik. Kokusuna laf diyecek yok zaten. Artık huzur mu deriz,özlem mi deriz bilemem. Kısacası ben çok seviyoruuumm!

Atatürk’ün Sanat Tutkusu

O büyük bir önderdi, idealistti, ileri görüşlü bir insandı. Bunun yanı sıra müzik sanatıyla ilgilenir, konserlere gider ve oynanan halk oyun...